Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rain Man (Yağmur Adam) Filmi

Resim
     Merhaba. Bu haftaki konumuz oldukça meşhur bir film olan "Yağmur Adam" filmi. İnanılmaz güzel bir film. Kardeşliğin, dostluğun ve sevginin filmi...      Konusu: İşleri yolunda gitmeyen, bencil karakterimiz Charlie Babbitts (Tom Cruise) babasının vefat haberini alır. Bu duruma bile üzülmeyecek kadar duygusuz ve hırslı bir insan olan Charlie'nin tek düşündüğü babasından kalan mirasa konmaktır. Fakat mirasın yüklü bir kısmı yıllar sonra tanıdığı otistik kardeşine (Raymond/Dustin Hoffman) bırakılmıştır. Charlie mirası almak için düşüncesizce davranacak, elinden gelen her türlü yolu deneyecektir.  Acaba Charlie'nin eline geçen miras mı olacak yoksa daha önce hiç tatmadığı kardeşlik duygusu mu?      Bir insan ne zamana kadar yalnızca mantığını ön planda tutabilir ki? Duygular öyle şeylerdir ki, kızamık gibi, ertelemeye gelmez ve ne kadar geç yaşarsanız o kadar zor atlatırsınız. Sevgisiz bir dünya çekilir mi? İnsanın ailesinden dah...

Ömürlere Bedel Bir 24 Saat... (Stefan Zweig "Bir Kadının Hayatından 24 Saat" Kitabı)

Resim
     "Yaşlanmak artık geçmişinden korkmamaktan başka nedir ki?" gibi pek çok düşündürücü cümleler barındıran bu kitap, gerçekten harika. İnsan olmanın acizliğini ve yüceliğini gözler önüne seren, sayfaları nasıl çevirdiğinizi fark edemediğiniz bir kitap.      Okurken pek çok mesele sorgulanıyor, eleştirisi incitmiyor ama bol. Konusunu vermeyeceğim, olay örgüsü sürpriz olsun. Yalnızca okurken fark ettiğim ve paylaşılmaya değer bulduğum noktaları sunacağım sizlere.      Öncelikle bir insan ne yaparsa yapsın, onu yargılamak kimseye düşmez. Evet, kesinlikle düşmez. Her birey özgürdür ve yaptığının doğru ya da yanlış olduğuna (bir başkasının hakkını ihlal etmediği sürece tabi) kendi karar verebilmelidir. Sergilediği davranış birilerine zarar veriyorsa, zarar görenler elbette hakkını aramalı ama insanlar tarafından belirlenmiş yani her an değişebilecek normları arkasına alıp eleştirmek yeri gelir, canı yanan kişiye bile düşmez. Çünkü o kişinin ...

"Umudunu Kaybetme" Diyenler Burada Mı? (Pursuit of Happiness / Umudunu Kaybetme Filmi)

Resim
     Merhaba. Sıcacık yaz günlerinde içimizi biraz daha ısıtacak bir filmle karşınızdayım: "Umudunu Kaybetme" filmi... Gelin önce konusuna kısaca bir göz atalım.      Chris Gardner, hastanelerde kullanılabilecek, esasen oldukça kullanışlı bir makinenin satıcılığını yapmaktadır. Elinde makinesi her gün dolaşmakta ve satış yapmaya çalışmaktadır. Ne yazık ki makine çoğunlukla pahalı bulunmakta ve bu durum satışları yavaşlatıp aileye geçim sıkıntısı yaşatmaktadır. Eşi ve bir oğlu olan, ailesini mutlu etmek için devamlı mücadele veren ve  asla pes etmeyen bir aile babasıdır Chris. Chris mücadeleye devam eder her şey kötüye gitse de. Bir gün karşısına oldukça iyi para kazandıran bir iş fırsatı çıkar. Bir borsacılık şirketinde staj ve stajın sonunda bir ihtimal işe alınma fırsatıdır bu. Chris işe alınacak mı? Her şey daha iyiye doğru gidecek mi? Bu soruların cevabını vermek için film sizleri bekliyor.      Filmde boyunca karakterin sorgula...

Rüyalarda Kavuşmak (I Will See You in My Dreams Filmi)

Resim
           Rüyalarımızda neler görürüz? Bizi etkileyen olayları, insanları... Özlemlerimizi, korkularımızı... Rüyalar bilinçaltımızla ilgili çok şey anlatır ve iyiki de varlar...         Bu haftaki blog konumuz "I Will See You in My Dreams / Seni Rüyamda Göreceğim" filmi. oldukça hoş, insanın yüreğine dokunan bir film. Hadi önce konusuna kısaca bakalım.       Yaşlı, emekli olmuş bir teyzemiz var (Carol / Blythe Danner). Tam deyimiyle vaktini doldurmaya çalışan bir emekli. Golf oynaması, arkadaşlarıyla iskambil buluşmaları, köpeği... Geçmişinde pek çok acılar yaşamış olgun bir kadın. Kadın hayatına giren yeni insanlardan pek çok şey öğreniyor. Bu film olumsuz tecrübeleri hayata bağlayan sağlam ipler gibi kullananların hikayesi...      Filmin bir sahnesinde Carol ve genç arkadaşı sohbet ederler ve bence çok güzel bir şeye değinirler: Ne zaman mutlu olacağız? Genç olana göre hedefler...