Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vagonların Rengi (Düşünce, Duygu ve Davranış İlişkisi Üzerine)

Resim
   Yoruluruz kimi zaman. Nefesler alıp verirken ve bunu yaşamak sayarken... Bir imdat diyesi, ya da kendinden koşarak kaçası gelir insanın. Peki kurtulabilir mi?    Nasıl kurtulur ki düşünen bir varlık kendinden. Kendisiyle bağlarını koparamadığı gibi bir de düşüncelerinde boğuluverir. Şu şekilde başlar: Bir düşünce yanaşır önce. Sızar içinize sinsice. Birken iki, ikiyken üç olur. Dizilir peşi sıra bir trenin vagonları gibi. Düşünce vagonlarıdır bunlar. Her biri bir düşünce taşır. Ve sıkı sıkıya bağlıdır birbirine, tıpkı vagonları birbirine bağlı bir tren gibi. Gezer durur aynı yolu. Nefes aldırmaz bu yolculuk.     Gezerken trenimiz, elbette ki mola verir duygu duraklarında. İndirir yolcusunu ait olduğu durağa. Gerisi durakla yolcu arasında. Belki yolcu yani düşünce, bulmuşken durağını, verir tepkisini. Durağın adı hangi duyguysa, ona uygun bir tepki... Belki de sessiz kalır, beğenmez durağını. Binmek ister tekrar trene, başka bir durakta inmek üz...

Şarkılardan Fal Tutalım 2

     Merhaba. Şarkılardan fal tutmaya devam edelim mi? Öyleyse okumaya devam...      Kubat'ın seslendirdiği dermanımsın adlı şarkıdan...      Çalamazsın benim gibi bu gönül sazlarını      Bir durup esme yel gibi el çekmez nazlarını      Vefasız yar alıp gitme elimden ellerini      Eller sevemez ben gibi yüzünde benlerini          İçim titriyor derler ya hani onu düşününce, bu sefer ki gerçek. Bir sazın tellerinin titrediği gibi titriyor içim. Ve sen çalamazsın benim gibi bu gönül sazlarını.Sevemezsin kimseyi, hatta kendini, benim seni sevdiğim gibi. Yel misin sen bir durup bir esiyorsun. Ben çekerim de el çeker mi bu nazlarını. Çekmez elbet. Vefasızsın, öyle ki bir zamanlar teslim ettiğin ellerini alıp gidiyorsun elimden. Bir bilsen, yüzündeki benlerini bile sevdiğimi...      Sezen Aksu'dan al götür beni...          Hadi ...

Şarkılardan Fal Tutalım

     Merhaba. Bu sefer değişik bir yazı olsun istedim ve sizi duygudan duyguya sürüklemeye karar verdim. Şarkılardan güzel alıntılar, biraz da yorumlar. Başlayalım mı?       (İsimler şarkıların söz yazarlarını belirtmektedir.)      Sinan'dan anlatma sakın şarkısı...  ... Sen iskeleye bağlı, Fırtınalardan yoksun. Tatlı rüzgara razı... Ben açık denizdeyim, Deniz bu belli olmaz. Huyunu seveyim!      Cesaret! Haydi, bir parça da olsa, katıver önüne ya da al arkana, yürü yoluna! Bağlanma o iskeleye, kul yapımıdır o, yıkılır. Fırtınalar lazımdır bize. Tatlı rüzgar az gelir, vermez tek bir ders. Açık denizler gerek bize, özellikle de huyunu kestiremediğimiz. Savursun bizi gönlünce... Onu bunu yaparım diye anlatma sakın. At kendini denize, huyunu sevdiğim...      Nejat Yavaşoğulları, sözlerimi geri alamam... ... Akıyorsa gözyaşım kurumasın. Coşup seven gönlümse durmasın. Dost bildik anılarım çağır...

''İkimizin Yerine'' Filmi

Resim
     Aşk masum. Duygular günahsız, bütün duygular hem de... Öfke, nefret; aşk, sevgi hepsi kabul de, ikiyüzlülüğün ya da yüzsüzlüğün getirdiği hayal kırıklığına ne demeli peki... Hoşgeldiniz. Bu haftanın konusu ''İkimizin Yerine'' filmi.     Konusunu yazmayacağım çünkü izledikçe çözülen bir olay örgüsü var. Film boyunca tam her şey açıklığa kavuştu zannederken aklımız daha beter karışıyor. Sürprizinin bol olmasının yanında romantizmi ve dramı da bol. Oyuncular da oldukça başarılı. Duyguyu ve havayı oldukça iyi veriyorlar.    ''Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz'' demiş ünlü yazar Shakespeare (Şekspir). Gerçekten o insanı sevdiğinize emin misiniz? Yoksa sizinki yalnızca bir takıntıdan mı ibaret? Birine takıntılı olmak ile aşık olmak farklı şeyler olsa da inanın arasındaki çizgi çok ince. Çünkü takıntıda da tutku vardır, aşkta da. Farkı ise iyiliğini istemek ya da zarar vermektir. Gerçek bir aşık seçtiği kişiye ...