(Don't) Persuade Me / İkna Et(me) Beni
Merhabaaaa :) Bi süredir yazamadım kusura bakmayın :(. Yine de bir sürü konu buldum. Hepsini yazmaya çalışacağım. Hafta biterken bir yazı paylaşayım istedim. Konumuz, bu dönem üniversitede işlediğimiz kitap: Jane Austen/ Persuasion.
Kitabımızın konusu iknalar sonucu değişen hayatlar. Romanda herkes birbirini farklı konularda ikna ediyor. Bunun sonucunda bireyin hayatı kötüye gidebiliyor. Ağırbaşlı ve kolay etkilenen Anne'nin değişimini görüyoruz roman boyunca. İkna edildiği için kararından vazgeçen Anne, yılların getirdiği pişmanlıkla bilinçlenmektedir ve gittikçe güçlenmektedir.
Kitabımızın konusu iknalar sonucu değişen hayatlar. Romanda herkes birbirini farklı konularda ikna ediyor. Bunun sonucunda bireyin hayatı kötüye gidebiliyor. Ağırbaşlı ve kolay etkilenen Anne'nin değişimini görüyoruz roman boyunca. İkna edildiği için kararından vazgeçen Anne, yılların getirdiği pişmanlıkla bilinçlenmektedir ve gittikçe güçlenmektedir.
Romanda bir de 1800'lerin İngilteresi anlatılıyor. O dönem etkin olan sınıf ayrımcılığı ve sınıflar içindeki hareketlilik. Asil bir aileden geldiği için kendini nimetten sayan insanların acizliği ve sözde asil olmayıp asillere erdemiyle taş çıkartan orta sınıf.
Bu hayat bizim değil miydi? Hep lafta mı kalır bu söz eskiden beri. El alem ne der kaygısıyla yaşamak niye? Neye yarar? Cesaretli olmalı insan. Çünkü özgürdür. Sorumluluk sahibidir. Kararları başkasına bırakmak korkaklıktır, sorumsuzluktur.
Her an değişir insan. Değişmeye çabalar en azından. Ve bazen başarır da. Ah zaman! Yıpratırken güçlendirmek bir sana mahsus sanırım. Aklımız başımıza gelsin diye attığın tokat, hem incitir hem değiştirir bizi.
Kitabımızın birden fazla filmi de var. Gerçekten çok hoş bi kitap. Tavsiye ederim.
Gözleriniz dert görmesin, mutlu pazarlar...
Yorumlar
Yorum Gönder