Kişisel Bir Yol, Evrensel Cevaplar! (Hermann Hesse, Siddhartha adlı kitabı)

     Gözlerimizi açtığımız her sabah, ve her sabah gözlerimizi açtığımız bu dünya, birbirinin aynı, koşturmayla geçen günler... Zaman zaman sorgulatır bize: Ne için yaşıyoruz biz? Amacımız ne? Nedir bu hırs bizi saran? Hani bir önceki hedefimiz sondu? Hani o da olsun da başka bir şey istemiyorduk?..



     Bize huzur vadeden evler, arabalar ve para; kalabalık arkadaş çevresi ve ailemizin sonsuz sevgisi ile tatmin ettiğimiz ama bir türlü doyuramadığımız onaylanma ihtiyacı ne zamana kadar oyalayacak bizi? Gerçek anlamda huzuru hissettiğimiz o nadir anlar keşke daha uzun sürse değil mi?

    Siddhartha da bizden farklı değil. Arayışları, çırpınışları, yanlışları ve doğruyu buluşları ve hiçbir zaman dinmeyecek sandığı, bilgiye ve huzura karşı olan susuzluğu. Bizden farkı ise buluşu! Ne mutlu ona ki susuzluğu dindi ve huzura erdi hem de kalbi atarken!..

    Genç bir Brahman'dır Siddhartha. Kendisine gösterilen hayatı yaşarken, geleneklerine bağlı kalarak sürdürdüğü bu yaşamda, hep bir şeyin eksikliğini hisseder. O şey varlıkların en yücesi ve bilinmeyenidir. O' nu bilmek ve hissetmek ister. Fakat bir yandan da farkındadır ki, kimse o yüce varlığı ve onun bilgisini doğrudan söyleyemez ona. Yaşanmışlık gerekir Siddhartha' ya ve görünür uzun yollar ve yıllar kahramanımıza.

   Öyle çok şey tecrübe eder ki, bir zamanlar küçümsediği durumları yaşar, acıdığı ''Çocuk İnsanlar'' a benzer giderek.Onları anlar da zamanla ve tüm soruları cevaplanır tek tek kendini farklı bulmadığında...



     Aldığı ders şudur: Siddhartha, güzel sesli, yakışılı etkileyici Siddhartha! İşte yanlış olan bu tanımlamalardır. Bu güzellemelerin arkasında yatan kibirdir. Kendini farklı sanma ve bütünden kopmadır. Oysa ne zaman ki Siddhartha her bir varlığa anlayışla yaklaşır, onlara saygı duyar, onları sever ve içinde yaşatır; işte o zaman bütüne dahil olur ve bütün de ona! Siddhartha Ben'i öldürmez, eğitir! Yıllardır tuttuğu oruçlar ve yaptığı meditasyonlarla öldürmeye çalıştığı; sonrasında bundan vazgeçip tamamen Ben'in isteklerinin kölesi olarak yaşadığı onca yılın sonunda, anlar ki biraz alçak gönüllü olmalıdır. Ne benliğinin kölesi ne de düşmanı olmalıdır. Ama Siddhartha kendisine yıllarca kah susuzluk kah acı yaşatan benliğini eğitip, sesini kısmalıdır. Unutmamalıdır, Siddhartha da herkes gibidir, herkes de Siddhartha gibi!..

Yorumlar

  1. Tam benlik bir kitap hemen okumaliyim🤗 Teşekkürler Mine Hanım.

    YanıtlaSil
  2. Ben teşekkür ederim Arife Hanım :)))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçimden Bir Ses Kalk Çalış Diyor... Neyse sustu!

Mutluluk Pastası (Farabi'den Alıntılarla)

Bu Kutu Bildiğiniz Gibi Değil! (Kutu Filmi)